2 Kasım 2012 Cuma

Fırında Lüfer Hanım

Bu soğuk, kasvetli, ıslak, dumanlı, puslu, enerjiyi düşürüp uyku getiren zamanları sevebilmem için tek bir neden sorulsa; bir kelime ile "BALIK".
pişirirken, yerken evin en ücra köşelerine kadar kokusu sinmiş, mutfak batmış, komşu rahatsız olmuş (ne komşular var ama dimi ) muş miş falan hiiiç dert değil. belki bir daha asla yarın olmayacak. oyüzden kokuta kokuta, kirlete kirlete, tadına vara vara, doya doya yavru böcük ve böcük babasıyla yenmeli balık bu akşam. hem de çeyizlik yemek takımlarında. en süslü peçetelerle. uğur böceklilerle.. yanında mutlaka deniz börülcesi olmalı, boll sarımsaklı. büyük bir tabak yeşillik. enfes sebzeler.. bol tereyağlı fıstıklı irmik helvasıyla nokta konulmalı.






pazardan tazece aldığım, aylardır yolunu gözlediğim bayan Lüfer itina ile temizlenip akşam için baharatlar, yağlar, sebzeler ile güzellik bakımı yapıldıktan sonra marinasyona bırakılır. güzelce dinlendirilir asil hanımefendi. böcük babasının tahminen işten çıkış saatine yakın, büyük bir seremoniyle fırına alınır. Lüfer Hanım fırınlanırken süslemeler hazırlanır. deniz börülcesi temizlenip haşlanır, sarımsaklanır. yeşillikler iyice yıkanır,kumlarından arındırılır. yavru böcük de uyumuşken bari helva da bir taraftan kavruluverir.

*güveç ya da fırın balık yaparken kapariyi de mutlaka deneyin. çokk lezzetlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder